22 Temmuz 2020
Tedbiri Elden Bırakmamak Şart
Unutmayalım, hastalık riski hâlâ devam ediyor. Bu nedenle kendi sağlığımız kadar toplum sağlığını da düşünüp tedbiri elden bırakmamak şart. Durumu kabullenelim ve tüm gerekli önlemleri alarak gündelik hayatımıza devam edelim. Hiçbir şart altında da tedbirlerden ödün vermeyelim. Bu salgını ancak bu şekilde alt edebiliriz!
Pandemiyle ilk karşılaştığımız günlere geriye dönüp şöyle bir bakınca; önce idrak edememe, sonra kabul edememe ve korku, sonrasında adapte olmaya çalışma ve gayret, en sonunda da kabul ama yine de bundan sonra böyle mi olacak korkusu yaşadığımızı görüyoruz. Hele ki çok yaklaşılamayan ebeveynler ya da büyük anneler/büyük babalar, öpülemeyen çocuklar ya da torunlar, hepimizi psikolojik olarak etkiledi. Peki, çözüm “yeni normale” adapte olmak mı?
Unutmayalım, hastalık riski hâlâ devam ediyor. Bu nedenle kendi sağlığımız kadar toplum sağlığını da düşünerek tedbiri elden bırakmamalıyız, gevşememeliyiz. Durumu kabullenmeli ve tüm gerekli önlemleri alarak gündelik hayatımıza devam etmeliyiz. Hiçbir şart altında da tedbirlerden ödün vermemeliyiz. Bu salgını ancak bu şekilde alt edebiliriz! Bu yazımızda alınması gereken önlemleri sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.
Maske takın
Maske takmak hem sizi hem de karşınızdaki ve yakınınızdaki kişileri virüs bulaşma riskine karşı koruyor. Bir araştırmaya göre sıradan bir maske bile virüs bulaştıran damlacıkların yayılmasını yahut havada asılı kalanların bulaşmasını engelliyor. O yüzden maske takmayı ihmal etmeyin. Öksürürken ve hapşırırken tek kullanımlık mendil ya da dirsek içinizi kullanın.
Ellerinizi sık sık dezenfekte edin
Ellerinizin hijyenine çok dikkat etmeli, sık sık en az 20 saniye olacak şekilde özenle yıkamalısınız. Yıkayamadığınız durumlarda ellerinizi alkol bazlı el antiseptiği veya alkol bazlı kolonyayla temizlemelisiniz. Yüzünüze dokunulmamalı, ağız göz, burun çevresine kirli ellerinizle temas etmemelisiniz.
Sosyal mesafeyi koruyun
En önemli konulardan biri de sosyal mesafe. Evinizde, en yakınlarınızla beraberken bile bir buçuk metrelik sosyal mesafeyi korumaya çalışın. Markette, banka sırasında, misafirlikte, iş toplantısında, mecbur olup girdiğiniz kalabalık ortamlarda sosyal mesafeyi muhakkak koruyun. Bir süre daha sevdiklerinize sarılıp öpmeyi erteleyin. Toplantılarda ya da gerekli durumlarda tokalaşmayı da…
Çalışma veya yaşam ortamınızı sadeleştirin
Çalışma alanınızdaki, ofisteki çalışma masanızı, salonunuzdaki orta sehpanızı ve uzun vakit geçirdiğiniz tüm mekanlardaki en sık kullandığınız alanları kolay ve hızlı bir şekilde dezenfekte edilebilecek şekilde sadeleştirin.
Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırın
Uzun süre kapalı ortamlarda durmayın. Bulunduğunuz mekanları sık sık havalandırın. Mümkünse odanızın doğrudan güneş ışığı almasını sağlayın.
Yeterli uyuyun, doğal ve dengeli beslenin
Hazır gıdalardan uzak durmaya çalışın. Sağlıklı ve dengeli beslenin, yeterli su için ve uykunuzun kalitesine dikkat edin. Bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak en önemli savunmamız.
Kalabalık yerlerden uzak durmaya çalışın
Mecbur değilseniz, kalabalık yerlere girmemeye çalışın. Alışveriş merkezleri, toplu taşıma, arkadaş toplantıları, lokanta ya da kafe gibi ortamlara gerçekten mecbur olmadıkça girmeyin, sosyalleşmeyi kontrol altında tutun, erteleyebildiğiniz kadar erteleyin. Çok mecbursanız açık havada buluşmayı tercih edin.
Dışarıdan eve gelince üstünüzü değiştirin
Dışarıdan eve gelince üstünüzü muhakkak değiştirin, kıyafetlerinizi yıkayın. Mümkünse evde sokak kapısına en yakın odayı “kirli oda” olarak atayın. Üst değişme, kirlileri organize etme işini bu odada yapın.
Atık maske ve eldivenleri özenle çöpe atın
Atık maske ve eldivenleri biriktirip tıbbi atık toplama istasyonlarına ulaştırın; aynı pil atıklarınızı yaptığınız gibi. Bu mümkün değilse kullandığınız maskeyi naylon torba içinde sıkı sıkıya ambalajlayıp açılamayacak şekilde çöpe atın. Diğer bir çözüm ise bunları evsel atığa dönüştürmek, çamaşır suyu içeren suda bekletip virüslerden arındırmak.
Hasta hissediyorsanız derhal hastaneye gidin
Yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrısı, solunum zorluğu gibi hastalık belirtilerinden mustaripseniz vakit kaybetmeden ve maske takarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
Pandemiyle ilk karşılaştığımız günlere geriye dönüp şöyle bir bakınca; önce idrak edememe, sonra kabul edememe ve korku, sonrasında adapte olmaya çalışma ve gayret, en sonunda da kabul ama yine de bundan sonra böyle mi olacak korkusu yaşadığımızı görüyoruz. Hele ki çok yaklaşılamayan ebeveynler ya da büyük anneler/büyük babalar, öpülemeyen çocuklar ya da torunlar, hepimizi psikolojik olarak etkiledi. Peki, çözüm “yeni normale” adapte olmak mı?
Unutmayalım, hastalık riski hâlâ devam ediyor. Bu nedenle kendi sağlığımız kadar toplum sağlığını da düşünerek tedbiri elden bırakmamalıyız, gevşememeliyiz. Durumu kabullenmeli ve tüm gerekli önlemleri alarak gündelik hayatımıza devam etmeliyiz. Hiçbir şart altında da tedbirlerden ödün vermemeliyiz. Bu salgını ancak bu şekilde alt edebiliriz! Bu yazımızda alınması gereken önlemleri sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.
Maske takın
Maske takmak hem sizi hem de karşınızdaki ve yakınınızdaki kişileri virüs bulaşma riskine karşı koruyor. Bir araştırmaya göre sıradan bir maske bile virüs bulaştıran damlacıkların yayılmasını yahut havada asılı kalanların bulaşmasını engelliyor. O yüzden maske takmayı ihmal etmeyin. Öksürürken ve hapşırırken tek kullanımlık mendil ya da dirsek içinizi kullanın.
Ellerinizi sık sık dezenfekte edin
Ellerinizin hijyenine çok dikkat etmeli, sık sık en az 20 saniye olacak şekilde özenle yıkamalısınız. Yıkayamadığınız durumlarda ellerinizi alkol bazlı el antiseptiği veya alkol bazlı kolonyayla temizlemelisiniz. Yüzünüze dokunulmamalı, ağız göz, burun çevresine kirli ellerinizle temas etmemelisiniz.
Sosyal mesafeyi koruyun
En önemli konulardan biri de sosyal mesafe. Evinizde, en yakınlarınızla beraberken bile bir buçuk metrelik sosyal mesafeyi korumaya çalışın. Markette, banka sırasında, misafirlikte, iş toplantısında, mecbur olup girdiğiniz kalabalık ortamlarda sosyal mesafeyi muhakkak koruyun. Bir süre daha sevdiklerinize sarılıp öpmeyi erteleyin. Toplantılarda ya da gerekli durumlarda tokalaşmayı da…
Çalışma veya yaşam ortamınızı sadeleştirin
Çalışma alanınızdaki, ofisteki çalışma masanızı, salonunuzdaki orta sehpanızı ve uzun vakit geçirdiğiniz tüm mekanlardaki en sık kullandığınız alanları kolay ve hızlı bir şekilde dezenfekte edilebilecek şekilde sadeleştirin.
Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırın
Uzun süre kapalı ortamlarda durmayın. Bulunduğunuz mekanları sık sık havalandırın. Mümkünse odanızın doğrudan güneş ışığı almasını sağlayın.
Yeterli uyuyun, doğal ve dengeli beslenin
Hazır gıdalardan uzak durmaya çalışın. Sağlıklı ve dengeli beslenin, yeterli su için ve uykunuzun kalitesine dikkat edin. Bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak en önemli savunmamız.
Kalabalık yerlerden uzak durmaya çalışın
Mecbur değilseniz, kalabalık yerlere girmemeye çalışın. Alışveriş merkezleri, toplu taşıma, arkadaş toplantıları, lokanta ya da kafe gibi ortamlara gerçekten mecbur olmadıkça girmeyin, sosyalleşmeyi kontrol altında tutun, erteleyebildiğiniz kadar erteleyin. Çok mecbursanız açık havada buluşmayı tercih edin.
Dışarıdan eve gelince üstünüzü değiştirin
Dışarıdan eve gelince üstünüzü muhakkak değiştirin, kıyafetlerinizi yıkayın. Mümkünse evde sokak kapısına en yakın odayı “kirli oda” olarak atayın. Üst değişme, kirlileri organize etme işini bu odada yapın.
Atık maske ve eldivenleri özenle çöpe atın
Atık maske ve eldivenleri biriktirip tıbbi atık toplama istasyonlarına ulaştırın; aynı pil atıklarınızı yaptığınız gibi. Bu mümkün değilse kullandığınız maskeyi naylon torba içinde sıkı sıkıya ambalajlayıp açılamayacak şekilde çöpe atın. Diğer bir çözüm ise bunları evsel atığa dönüştürmek, çamaşır suyu içeren suda bekletip virüslerden arındırmak.
Hasta hissediyorsanız derhal hastaneye gidin
Yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrısı, solunum zorluğu gibi hastalık belirtilerinden mustaripseniz vakit kaybetmeden ve maske takarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
