12 Aralık 2022

Romanya’nın Uğrak Noktaları

Romanya’nın Uğrak Noktaları
Devasa parlamento sarayı, filmlere ve romanlara konu olan şatosu, şehre tepeden bakan kalesi, günümüze kadar çeşitli amaçlarla kullanılagelen madeni, yüzü nehre dönük görkemli heykeliyle Romanya…
 
Orta Avrupa’nın güney doğusunda ve Balkanların kuzeyinde konumlanan Romanya, devasa parlamento sarayı, filmlere ve romanlara konu olan şatosu, şehre tepeden bakan kalesi, günümüze değin çeşitli amaçlarla kullanılagelen madeni, yüzü nehre dönük görkemli heykeli ve dünyanın en neşeli mezarlığıyla karşınızda!
 
Bükreş Parlamento Sarayı
Romanya’nın başkenti Bükreş’in merkezinde konumlanan Parlamento Sarayı’nın inşasına 1984’te dönemin Komünist Parti lideri Nikolay Çavuşesku’nun özel isteği üzerine başlanıyor. Binanın tamamlanma süreci altı yılı buluyor. Bu süreçte parlamento binasına yer açabilmek için bölgede bulunan 19 ortodoks kilisesi, üç protestan kilisesi ve altı sinagogla birlikte 30 bini aşkın ev yıkılıyor. Devasa yapının inşa sürecinde toplam 20 bin işçinin ve 700 mimarın çalıştığı söyleniyor. 12 kat, 350 metre uzunluğunda bir lobi, 1.100 oda, bir nükleer sığınak ve sekiz yer altı katmanının bulunduğu Bükreş Parlamento Sarayı, Bükreş Uluslararası Konferans Merkezi’ne ve Romanya Modern Sanat Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Günümüzde belli zamanlarda randevu alınarak ziyaret edilebilen saray, geri kalan zamanlarda ise devlet işlerinin yürütüldüğü bir merkez olmaya devam ediyor.
 
Bran Şatosu
Transilvanya ve Wallachia arasındaki sınırda, Karpat Dağlarının eteklerinde bir orman içerisinde konumlanan Bran Şatosu, 1377’de bölgede hüküm süren Braşov Saksonları tarafından inşa ediliyor. 1836’da Erdel ile Eflak arasındaki sınırın dağlara taşınmasıyla birlikte askeri önemini yitirerek gümrük olarak kullanılmaya başlanıyor. 1920 yılına gelindiğinde Romanya Krallığı’nın resmi ikametgahı olarak bilinmeye başlayan Bran Şatosu, 1948’de komünist rejim tarafından ele geçiriliyor. 2005’te Romanya hükümeti, 1948’de zorla ele geçirilen Bran Şatosu’nu yeniden kraliyet ailesinin mirasçılarına veriyor. Kalenin yönetimi 2009’da mirasçılardan biri olan Arşidük Dominic von Habsburg ve kız kardeşlerine geçiyr. 1 Haziran 2009’da Habsburg, kaleyi Romanya’nın ilk özel müzesi olarak halkın ziyaretine açıyor. 2009’dan bu yana müze olarak ziyaret ediliyor. Dünya çapında bir şöhrete sahip Bran Şatosu birçok kez beyazperdeye ve romanlara da konu oldu.
 
Raşnov Kalesi
Raşnov, Braşov ve Bran kasabaları arasında, Karpat Dağlarındaki kayalık bir tepenin üzerinde ve bulunduğu bölgenin 650 metre yukarısında konumlanan Raşnov Kalesi, ihtişamıyla büyüleyen bir nitelikte. 14. yüzyılda inşa edildiği bilinen kale, halkı ve şehri dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korumak amaçlı tasarlanıyor. Halkın kaleye sığınacağı zamanlar düşünülerek 3.500 metrekarelik alanı içerisine hastane, kilise ve çok sayıda ev inşa ediliyor. Günümüzde Raşnov Kalesi’ni ziyaret edenler, hastane ve kilisenin yanı sıra, özenle korunan mimarisi içerisinde adımlarken 17. yüzyıldan kalma objelerin sergilendiği sanat müzesi, 1623-1640 yılları arasında yapılan 146 metre derinliğinde kuyusu, gözetleme kuleleri ve top atışı için kullanılan oyuklarla karşılaşıyorlar. Kalenin avlusunda bulunan sunağa gül dikerek isteklerini dile getirebiliyorlar.
 
Salina Turda Tuz Madeni
Turda şehrinde konumlanan Salina Turda Tuz Madeni’nde, kurulduğu 1200’lü yıllardan 1932’ye değin düzenli olarak tuz elde ediliyor. Maden, yolculuğuna 1932’de peynir deposu, İkinci Dünya Savaşı esnasında ise yerel halk tarafından hava saldırılarına karşı kullanılan bir sığınak alanı olarak devam ediyor. 1992’de ziyaretçilere açılan maden, günümüze değin bu işlevini sürdürüyor. 200 metre kadar yerin altına uzandığı bilinen Salina Turda’da tüm duvarların, yerlerin ve tavanların tuzla kaplı olduğu miras korunuyor. Madenin tesisinde bulunan bovling salonu, mini golf sahası, salıncaklar, dönme dolap gibi pek çok aktivite ziyaretçilerle buluşturuluyor.
 
Decebalus Kaya Heykeli
Romanya ile Sırbistan arasındaki sınırı oluşturan Tuna Nehri üzerinde kayalık bir tepede konumlanan Decebalus Kaya Heykeli, Romanya’nın bağımsızlığını korumak için MS 84-106 dolaylarında savaşan kral Decebalus’a ithafen Romanyalı Losif Constantin Drăgan tarafından yaptırılıyor. Yapımına 1994’te başlanan ve tamamlanması 10 yıl alan eserin temeli altı yıl sürüyor; son dört yılda sadece detaylarının oyulmasıyla uğraşılıyor. 55 metre yüksekliği ve 25 metre genişliğiyle Avrupa’nın en yüksek kaya heykeli olarak bilinen bu devasa yapıt, Tuna Nehri üzerinde tekne turuna çıkanları karşılıyor.
 
Merry Mezarlığı
Sapanta kentinde konumlanan Merry Mezarlığı, zihinlerde genellikle olumsuz olarak kodlanan mezarlıkları ve alışılagelen hisleri tepetaklak ediyor. Her bir mezarlıkta meşe ağacından yapılma, spanta mavisi denilen özel bir renkle boyalı ahşap bir haç üzerinde, hayatını kaybedenlerin portreleri ve hayat hikayeleri esprili ifadelerle yer alıyor. Kayıpların gülerek hatırlandığı bu ilginç mezarlığın mucidi bir heykeltıraş olan Stan Ioan Patras. Tüm işçiliği kendisine ait tasarımları, Patras’ın ölümünün ve Merry Mezarlığı’na gömülüşünün ardından çırağı Dumitri Pop sürdürmeye devam ediyor.
 
Otokar otobüsleri Romanya’da
Geçtiğimiz Kasım ayında Romanya’nın Mogoşoaia Belediyesi’nin açtığı ihaleyi kazanan Otokar, şehrin elektrikli dönüşümüne öncülük edecek. Avrupa'nın pek çok ülkesinde toplu ulaşım şirketleri ve belediyeler tarafından denenerek büyük beğeni kazanan 12 metrelik çevre dostu e-Kent'ler ihale kapsamında Mogoşoaia’da yol alacak. Otokar daha önce Kent CNG Romanya’nın Ramnicu Valcea Belediyesi’nin tercihi olmuştu.