Kızgın Kumlardan Serin Sulara: Tunus’a Yolculuk

Alışılageldik tatil fikrinin dışına çıkarak yeni deneyimlere kapı aralamak isteyenler için akla ilk gelen rotalardan biri Tunus. Heyecan verici çölleri, göz alıcı plajları, etkileyici tarihi ve kültürel varlıklarıyla Tunus, ziyaretçilerine sıra dışı bir seyahat vadediyor.
 
Yolculuğa çıkmak isteyip yönünü alışılageldik rotalardan başka diyarlara çevirmek arzusundakiler için Tunus heyecan verici bir seçenek olarak öne çıkıyor. Her daim yolculuğa elverişli iklimi, eşsiz güzellikteki Akdeniz kıyıları ve merak uyandırıcı kültürel dokusuyla Tunus’un ziyaretçilerine dinlendirici bir tatil vadettiğini ifade etmek mümkün. Üstelik, Otokar’ın 400. aracını teslim ettiği bu ülkedeki geziniz süresince Sultan otobüsüyle karşılaşıp yolculuk etmeniz hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.
 
NERELERİ GÖRMELİ?
Bardo Ulusal Müzesi
Akdeniz’deki en önemli müzelerden biri olarak tanımlanan Bardo Ulusal Müzesi, Tunus’un tarihine ve bulunduğu coğrafyadaki uygarlıkların geçmişine dair arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Roma dönemine ait mozaiklerinden bulunduğu zengin bir koleksiyona sahip müzede ziyaretçilere çok dilli rehber hizmeti de sunuluyor.
 
Amfitiyatro Colosseum
Tunus’taki en görkemli yapılardan biri olan Amfitiyatro, El-Cem kentinde yer alıyor. Roma’da bulunan Kolezyum’un mimari yapısı örnek alınarak inşa edilen Amfiyatro’nun 35 bin kişilik seyirci kapasitesiyle dünyadaki en büyük açık hava tiyatrolarından biri olduğu ifade ediliyor. Milattan sonra 3. yüzyılda yapımına başlanan Amfitiyatro’da Korint ve kompozit düzeni tercih edilmiş. Bugün pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan Amfitiyatro, 1979’dan bu yana UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunuyor.   
 
Saint-Louis Katedrali
Kartaca’da bulunan ve Acropolium olarak da adlandırılan bu yapı, 1884 ve 1890 yılları arasında Bizans, Gotik ve Fas mimari üsluplarının etkisi altında inşa ediliyor. 1992’den bu yana ise dini değil kültürel bir yapı olarak varlığını sürdüren Saint-Louis Katedrali’nde müzikal etkinlikler düzenleniyor.
 
Zağvan Su Kemeri
Roma döneminde uzun süren bir susuzluğun ardından inşa edildiği düşünülen Zağvan Su Kemeri, 132 kilometre boyunca uzanıyor. Fransız bir mühendisin 1859’daki iyileştirmelerinin ardından yenilenen kemer, bugün hâlâ etkili bir şekilde kullanılıyor. Turistler, tarihi değere sahip Zağvan Su Kemeri’ni ziyaret ettikten sonra çevredeki diğer önemli yapıları ve köyleri gezme fırsatı yakalayabiliyor.
 
Hammamet
Tunus yolculuğunu eğlenceli bir yaz tatiline dönüştürmek arzusundakiler için Hammamet tercih edilebilecek en etkileyici noktalardan biri olarak öne çıkıyor. Ülkedeki en önemli turizm merkezlerinden biri olarak anılan Hammamet, konuklarına eşsiz güzellikteki plajlar sunarken onları su sporu başta olmak üzere pek çok eğlence ve konaklama imkanıyla da buluşturuyor. Bununla birlikte, Hammamet’te turistlerin dolaşıp alışveriş yapabileceği seçenekler de bolca mevcut.
 
Douz
Tunus’tan söz edildiğinde akla ilk gelenlerden biri de ülkedeki çöllerdir. Öyle ki çöl turizmi olarak adlandırılan bir seyahat türünden bile bahsetmek mümkün. Çöl turizmine ev sahipliği yapan kentlerden biri olan Douz, ülkenin güneybatısında bulunuyor ve burada geleneksel olarak uluslararası bir Çöl Festivali düzenleniyor. Geleneksel etkinliklere sahne olan festival, tüm dünyanın ilgisini topluyor. Douz’u merak edenler yalnızca festival süresince değil sene boyunca çölde düzenlenen turlara katılarak heyecan verici bir deneyim yaşayabiliyor.
 
Sousse Arkeoloji Müzesi
Yolu Tunus’a düşüp tarihe ilgi duyanların merakla ziyaret edebileceği bir başka adres ise Sousse Arkeoloji Müzesi’dir. 1951’de inşa edilen ve 2012’de yeniden düzenlenerek koleksiyonlarını tekrar ziyaretçilerle buluşturan müzenin Bardo Ulusal Müzesi’nden sonra ülkedeki en dikkat çekici koleksiyona sahip olduğu ifade ediliyor. Müzede mozaiklerden Roma dönemine ait heykellere ve Afrika tarihine dair önemli parçalara dek uzanan çok sayıda eser görülebiliyor.