Evinizin Konforunda Müze Ziyareti

Rahmi M. Koç Müzesi, her yaştan ziyaretçiye mükemmel bir macera vadeden zengin bir koleksiyona sahip. Hem eğlenceli hem öğretici bir ortam ve deneyim sunan müze, 1994 yılında ziyarete açılmış. Haliç, Hasköy’de, temelleri 12. yüzyıla dayanan ve Osmanlı döneminde, 1730'larda lengerhane olarak işlev gören binanın restore edilmesiyle hayata geçirilmiş. Lengerhane nedir, diye merak edenler için hemen söyleyelim: Donanmaya çıpa ve döküm parçaları üreten yerlere Osmanlı zamanlarında lengerhane denirmiş. 1950'lerde Tekel tarafından tütün deposu olarak kullanılan bu tarihi bina, geçirdiği büyük yangından sonra kendi haline terkedilmiş ve sadece bahçesi ispirto deposu olarak kullanılmış. Genişletilme planı doğrultusunda, tam karşısında yer alan Hasköy Tersanesi’nin satın alınıp 2001 yılında ziyarete açılmasıyla müze bugünkü haline kavuşmuş.
 
Ödüllü müze
27 bin metrekarelik bir alana yayılan müze, üç ana bölümden oluşuyor: Mustafa V. Koç Binası / Tarihi Lengerhane Binası, Tarihi Hasköy Tersanesi ve Açık Hava Sergileme Alanı. Rahmi M. Koç Müzesi'nin, 1996 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Yılın Müzesi Özel Ödülü”ne layık görüldüğünü eklemeden geçmeyelim.
 
Macera Ankara ve Cunda’da devam ediyor
Ankara’nın ilk sanayi müzesi olan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi ise 2005 yılında ziyarete açılmış. Çengelhan ve Safranhan olarak adlandırılan iki ana binadan oluşan müze, Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısının hemen karşısında, eskiden At Pazarı olarak anılan mevkide yer alıyor. Ankara’yı, viran durumdaki Taksiyarhis Kilisesi’nin restore edilmesiyle kültür dünyasına kazandırılan Cunda Rahmi M. Koç Müzesi izlemiş. 2014 yılında kapılarını açan müze, İstanbul ve Ankara müzelerinin bir benzeri şeklinde oluşturulmuş. Rahmi M. Koç Müzeleri kapsamında Cunda Sevim ve Necdet Kent Kütüphanesi de zengin koleksiyonu ve muhteşem mekanıyla diğer müzeler gibi geçmişi gelecekle buluşturmaya devam ediyor.
 
Ekranlarınızı hazırlayın!
Başarılı iş insanı Rahmi M. Koç’un mekanik ve endüstriyel objeleri toplama ve biriktirme merakından yola çıkarak vücut bulan müzeler, defalarca ziyaret etmek isteyeceğiniz ve her seferinde değişik bir tat bulacağınız destinasyon haline gelecek. Şimdi gelelim sanal turumuza...

Öncelikle mükemmel tur deneyimi için görüntüyü “tam ekran” yaparak dolaşmanızı öneririz. Dolaşılabilecek alanlar sağ tarafta Kat 1, Kat 0, B1 olarak gösteriliyor.  Dolaşırken nelerle karşılaşacağınız konusuna gelince, Kat 0’da buharlı makineler, makine modelleri ve daha nicesini göreceksiniz. Buradan dışarı çıkıp Açık Hava Sergileme Alanı’nda da dolaşabilirsiniz. Gemi modellerini de bu katta göreceksiniz ve hayran kalacaksınız. Alt kata yani B1’e inerseniz sinema bölümü, matbaa aletlerini içeren vitrinlerle tarihe yolculuğa çıkacaksınız. Kat 1’de ise fotoğraf makinelerinden gramafonlara çok geniş bir seçki sizi bekliyor.
 
Herkesin yapacağı sanal ziyaret, bir diğerinkinden farklı olacaktır. Kiminin gitmediği yere diğeri gidecek, kiminin dikkkatle incelediği vitrini ve objeyi diğeri es geçecek, onun yerine gözü duvardaki bir postere takılacak… Gerçek hayatlarımızdaki benzer deneyimleri nasıl hepimiz farklı tecrübe ediyorsak sanal dünyadan aldığımız tat da edindiğimiz bilgi de birbirinden farklı oluyor.
 
Sanal tur için tıklayın.